Atlas’ın İtilip Kakmasına Neden Tepki Gösteriyoruz?

robot

Boston Dynamics’in insansı robotu Atlas’ın deneyler sırasında itilip kakılmasına neden tepki gösterdik?

Boston Dynamics, insansı robotlar ve insan hareketlerini tümden taklit edebilen robotlar üzerine geliştirmeler ve araştırmalar yapıyor. Çita hızında koşabilen, engellerden atlayabilen, çevresindeki objeleri anlayabilen robot zekaları gelişirken robotların eğitimleri de çocuklarımızın dağıttıkları oyuncaklarını kendilerinin toplaması kadar sevecen ve şirin olmuyor.

Boston Dynamics; robotlarının denge kavrama mekanizmalarını, robotlarının düştüğünde yerinden kalkabilmelerini ve şiddetli sarsıntılarda yollarından çıkmamaları için pek çok test ve deney yapıyor. İnsansı robot Atlas üzerinde yapılan geliştirimelerin sonucunda Boston Dynamics de dün bir video yayınlayarak, ilerlemelerini kamuoyuyla paylaştı.

Atlas üzerinde yapılan deneylerin bir noktasında hokey sopası ve daha büyük bir sopayla ittiriliyor ve yere düşürülüyor. Ve hep birlikte Atlas’ın tekrar ayağa kalkışını izliyoruz. Bu, Boston Dynamics ve robot teknolojileri için önemli bir adım.

Atlas’ın düşüşünü görenler ise Boston Dynamics ile fikir ayrılığına düşerek, her ne kadar inorganik bir varlık da olsa şiddetin varlığına ve gösteriş biçimine karşı tepki gösterdi. Şiddet kavramı yalın haliyle parçalara ayrılıp meşrulaştırılamayacak bir kavram olmakla beraber Boston Dynamics’in yaptığı bu deneyin birkaç farklı boyutu var. Ve bu boyutlar bizim algı ve farkındalık eşiğimizle orantılı olarak tepkiye veya takdire dönüşüyor.

 

Boston Dynamics için bu çalışmalar deneme ve deney olarak görülüyor. Aslında bunların hepsi daha iyi robotu üretene kadar kaydedilmesi gereken bir süreç olarak düşünülüyor. Bilim ve teknolojinin temel mekaniklerinin bunun üzerine kurulu olduğunu düşünüldüğü gibi, Boston Dynamics için de bu yorumu yapmak hatalı olmayacaktır. Atlas’ın inorganik yapısı da bu denemeler sürecinde acı kavramını devreye sokmayacağı için daha “acımasızca” ilerleyecektir.

Diğer taraftan Atlas’ın insana benzeyen fiziği izleyicilerin empati kurmasını kolaylaştırdığı için verecekleri tepkiler de daha meşru görünüyor. O sopayla itilen robot yerine bir insan olsaydı, bu davranış da insanlık dışı olarak tanımlanabilirdi. Beynimiz karşılaştığı bu düşüş sonrası “Ya o düşen ben olsaydım?” diye düşünmemize neden oluyor. Yani empati yapıyoruz.

Empati sözcüğü, artık neredeyse hiçbirimize yabancı değil.Peki gerçekten bu kavramın anlamını ne kadar biliyor ve bunu canlılar üzerinde de uygulayabiliyoruz?

Empati, başka bir insanın gözünden görme ya da başka bir kişinin algı çerçevesine girme olarak tanımlanır. yani empati yapmak için bizim öncelikle kendi anlam değer dünyamızın farkında olarak algılarımızın açık olup olmadığının farkında olmamız gerekiyor.Bu konuyla ilgili daha önce yazmış olduğumuz “Algılarımız Açık mı?” başlıklı makalemizi okumanızı tavsiye ederim.

Peki dünyada insanlığa ve diğer canlılara uygulanan şiddete karşı benzer tepkileri geliştirmekte ne kadar yeterliyiz?

 

 

 

Comments are closed.